Parmak Emme
Kötü ağız alışkanlıkları arasında en sık görülen davranış parmak emme alışkanlığıdır. Doğumdan itibaren çocukların en büyük duyu kaynaklarından biri ağızdır ve buldukları hemen hemen her şeyi ağızlarına götürerek tanırlar. Özellikle ilk bir yılda bebeklerin çoğunda parmak emme davranışı gözlemlenebilir. 3 yaşına kadar gerek yeni süt dişlerinin çıkması, gerek çocuğun karşılaştığı utanma, sıkılma gibi zorluklar karşısında parmak emme davranışı gözlemlenebilir. 4 yaşından sonra devam eden parmak emme davranışı; çocuğun oral dönemde kalmak istemesi, duygusal eksiklik, korku ya da anksiyetesini dile getiriş şekli olabilir ve patolojik kabul edilir.
Parmak Emme Alışkanlığının Ortaya Çıkarabileceği Durumlar:
- Ön açık kapanış
- Alt kesicilerin geriye, üst kesicilerin ise ileriye itimi
- Arka azı dişlerinde kapanış bozuklukları
- Damak kubbesinin derinleşmesi
- Konuşma bozuklukları
- Parmak şeklinin bozulması ve parmak kuruluğuna bağlı egzama
- Parmağın ağza sokulmasına bağlı enfeksiyona yatkınlık
Parmak emme davranışının ortodontik bozukluklara sebebiyet verdiği bir gerçek olsa da yapılan çalışmalar davranışın 4 yaşına kadar bırakıldığında daimi dişlerin sürmesiyle ortodontik problemlerin kısmen düzelebileceğini söylemektedir. Bu davranış ne kadar erken bırakılırsa vereceği hasar da o kadar azalmış olur.
Parmak emen bir çocuğu azarlamak, suçlamak ya da cezalandırmak onun endişesini arttırıp bu davranışı şiddetlendirebilir. Bu sebeple bu davranışa neyin sebep olabileceğinin bulunması önemlidir. Çocuğu dinleyip anlamaya çalışmak ve bu davranışı bırakabileceği yönünde cesaretlendirmek doğru olacaktır.
Pedodontistlerin bu kötü alışkanlığı önleme amacıyla uyguladıkları sabit ya da hareketli ağız içi apareyler ile bu alışkanlık kırılabilir, aynı zamanda bu alışkanlığın duygusal yönünü çözümlemek için psikolog ya da pedagoglardan yardım alınabilir. Parmak emme alışkanlığında bu davranışın süresi ve sıklığı çok önemlidir. Bu davranışın erken tanı ve tedavisi, ileride karşılaşılabilecek problemlerin önünü keser. Uygulanan bu apareyler, ileri yaşta daha uzun ve zorlu olabilecek tedavi ihtiyacını azaltır.
Makaleyi Yazan Hekim: Dt. Selin Yıldırım Albat